Kadın Sünneti: Bir Yıllık Mücadele ve Umut
Kadınların İnsani Haklarına Saldırı: Genital Sakatlamaya Son!
İnsan hakları ihlali olarak görülen, kadınlar ve kız çocuklarının genital organlarına yapılan acımasız sünnet uygulaması hakkında dünya genelinde farkındalık oluşturuluyor.
Kadın Sünneti: Gizli Bir Şiddet
Bu uygulamaya maruz kalan milyonlarca kadın, yaşamları boyunca fiziksel ve ruhsal travmalar yaşamaktadır. Kadın sünneti, toplumsal beklentiler, dini inançlar ve yanlış bilgiler nedeniyle uygulanmaktadır. WHO tarafından “tıbbi bir gerekçe olmayan” bu uygulama, kız çocuklarına kalıcı hasar verir ve cinsel sağlığını olumsuz etkiler.
Bir Çocukluğun Yıkımı: Bishara’nın Hikayesi
Kenya’da yaşayan Bishara Sheikh Hamo, 11 yaşında “sünnet edildiğini” ve yıllarca bu uygulamanın yarattığı acıların pençesinde kaldığını anlatıyor. Hayatını boyunca idrar sorunları, enfeksiyonlar ve adet düzensizliği gibi sorunlar yaşamış. Kadın sünnetinin fiziksel etkileri dışında ruhsal travma ve cinsel zevki engelleme gibi derin izler bıraktığı da belirtiliyor.
Omnia’nın İç Sessizlik: “Kendi Vücuduma Nefret Duydum”
Mısırlı blogger Omnia İbrahim, kadın sünnetinin psikolojik etkilerinden de bahsediyor. Toplumun cinsellik algısının onun bedenini lanetli hissetmesine ve seksle ilgili korku duymasına sebep olduğunu belirtiyor. Omnia’nın hikayesi, bu uygulamanın sadece fiziksel değil aynı zamanda ruhsal bir şiddet olduğunu gösteriyor.
Kadın Sünnetinin 4 Türü: Acıların Çeşitli Yüzleri
Genital sakatlama olarak adlandırılan kadın sünneti birçok farklı şekilde uygulanabilir. Klitoridektomi, eksisyon, infibülasyon ve klitorisin delinmesi gibi uygulamalar, kız çocuklarının bedenlerine kalıcı hasarlar verir ve sağlık sorunlarına neden olur.